Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2022'de Kendime Dair Farkettiklerim

Resim
  İnsanların  fiziksel değişikliklerini, artan-azalan kilolarını,çok marjinal değilse üstlerinde ne olduğunu farketmiyorum.Bu da benim bugım.(welgamın ergen Talks:) Onyedi senedir tanıdığım biri burun estetiği olmuş.Kızda bi güzellik farkettim o an iç sesim "lan kilo almıştır çaktırma bak nasıl farkettim aferim bana" diye sevinirken yanımızdaki hatun,sen burnunumu yaptırdın diye sorunca ben agsgsjsjss! oha Ters oha bunu da farket bi zahmet diyecekken neyse dedim sevdim kendimi anan ne derdi hatırla "sende benim gibi salaksın"belki de genetiktir kız bu diye kendini sarmalarken  annemin komşuların kızlarının vücut bölümlerini nesnelleştirmedeki başarılarını hatırladım.... "gördün mü Fatma'nın kızını götü fıçı gibi olmuş,yisen filan adam olursun" ile bitirdiği ezoterik çıkarımlarının başarılı alegorisi gelince aklıma, salaklığımın genetiğimle bir alakası olmadığını da anlamış oldum. Görüyorsun okuyucu ;anlamakla ilgili bir sorunum yok otu boku anlıyor emp

2022 de Altını Çizdiğim Sözler

Resim
  Pinterestte motto adını verdiğim bir panom var.Gerçekten o sözleri o kişiler mi söylemiştir yada anonim yazan sözlerin bir sahibi var mıdır takılmıyorum sadece sözlerin derinliği ve kulağımdaki ruhumdaki tınısına takılıyorum.İşin garibi farklı zamanlarda bu tınılarda farklılaşıyor. 

Perfect Ruhlara Check-up

Resim
  "Aman sonra yazarım dur"diye diye yıl bitti anasını satayım.Lanet olsun "mükemmeliyetçi" karekterime.Burda bir dil çıkarma yada ağzıynan ossuruk sesi çıkarma emojisi olsa koyardım.Neden? çünkü  benim örnekte de olduğu gibi,mükemmelliyetçilikle tembelliği birbirine karıştıran bir milletiz.Sizin etrafınızda da vardır muhakkak bu tiplerden, her şeyi erteleyen kendi sorumluluklarını başkalarına iteleyen bunun adını mükemmelliyetçilik koyan. Yavrum belki kaidene yer çekimi fazla kuvvet uyguluyor bile olabilir ama emin ol bu o sandığın şey değil. Sabah 4.45te uyandım,benim ergenus okulla İstanbul'a üniversite tanıtım gezisine gitti.Bazen geçmiş postlara bakarken terrible two dönemi yazılarına rastlıyorum.Zaman hızlı değil mi?Sabah o ekmeğine nutella sürerken bende ceviz kırıp ağzına sokuşturdum,hayattaki denge anlayışım:)Biraz sağlıksız biraz sağlıklı çokca eğlenceli:) Sonra onu tren garına götürmek için kalkan babasına  sizin de sabah uyanınca beyninizde serdar ort

Erik Ağacının Altında

Resim
Temmuzun tembel bir öğlen sonrası geliyor hatrıma,olmayan takvimimde sayamayacağım kadar gün var okulun açılmasına.Evdeyim; biraz sonra bahçedeki erik ağacının altında mahalleli ile yenecek kısır için kavrulmuş soğan kokusu,kararsız ama ateşli bir rüzgarın havalandırıp havalandırıp tekrar yerine koyduğu kapının tülü uçuşuyor aklımda.Annem mutfakta telaşla halaylık yapıyor yazmasını,gerdanı terli, ayağına dolaşan bize mi yoksa havanın sıcağına mı bilinmez yine öfkeli.O zamanki çocuklara has bir yetenekle yaklaşan tehlikenin kokusunu alıyor uzaklaşıyorum.Birazdan doluşacakları ağacın altında aç karnımım sesini bastırıcak o şanslı eriği bulup ağzıma atarken sıcaktan memnunum her mevsimi ayrı seviyorum.Kızların mevsimlerden şikayet etmediği yaşlardayım.Erik ağacının altındaki çula oturup beklerken,kışları buz tutan evimizin pencresine vuran temmuz sıcağını çok yakıştırıyorum.Kapının tülünü sallayan rüzgar, erik ağacının yapraklarını hışırdatıp uzaklaşıyor.Çocuklardan en irisi bahçe çeşm

Yalnızlar Kulübü Vol:1

Resim
bu postu da yayınlamaz isem blogger yüklüğünün üçüncü postu olacak.Halbukiyse yazmam gereken ne günler atlattım bilemezsin.Bunun adı orta yaş bunalımı değilse menopoz o da değilse geç ergenlik ama muhakkak tıbbi bir adı olan bir nevrozdayım.Nasıl bir boka bastımsa çırpındıkca içine çekiliyorum sanki.Çok depresif bir tip değilimdir Allah biliyor ya.Ama yoğun tekrar eden negatif davranışlar bir olaydaki süreklilik sende hak verirsinki taşı bile delen bir kuvvete dönüşüyor.İnsan sevmiyorum bunu hep söylüyorum asgari müşterekte ilişki yürütmeye çabaladığım ki bunun büyük bir kısmı birinci derece aile ve bir kaç arkadaştan oluşuyor, bu kadar azken nasıl bu kadar çok gelebiliyor anlamıyorum.Pasif kaldığım her durum aktif bir ruh yorgunluğuna dönüşüveriyor.Bu dönem az açıl soluk alayım dediklerim üstüme üstüme geliyor,derdin ne diye sorar mı diye beklediklerim kendi derdini anlatmak için sıra bekliyorlar.Sağlıklı bir ebeveyn ilşkisi kuramadığım kendi ergenliğim henüz bitmemişken oğlumun er

Duygular Atlasında Yufka Ekmek Kırıntısı

Resim
Ben çocukken ramazanlardan ve kıştan önce yufka yaparlardı evlerde.Bizim mahalleye talaş taşıyan atlı arabalar sıklaşırdı güzün,bazen ağaç kabukları da olurdu at arabalarında,ıslak ağaç kokusu sarardı her yanı.Kışın kömürü tutuşturmak için kullanılsada asıl yufka yaparken kontrol etmesi kolay alevleri olurdu bu ikisinin.Kontrol edebildiğimiz şeyleri seven insanlardık.Altlı üstlü otururuduk babamınkilerle.Hatıralarımda hep yengemle babaannemi hatırlarım birlikte yufka yaparken,annem olmazdı organizasyonlarda.Benle yaşıt kuzenlerime oklava verilip senitte ekmek yapmasını tarif ederken babaannemi izlerdim, aslına bakarsan izlemek isterdim.Bilirdim ne kadar küçüktüm bilmiyorum ama oldukça küçükken bile bilirdim bu zevk aldığım anlarda fişin çekilip yayınının şak diye kesileceğini,hadi kapattık diye dükkandan çıkarılan müşteriler gibi postalanacağımı.Okurken gözden kaçar belki bende yıllar sonra farkettim,o oklavayı elime vermelerini beklemedim hiç sadece seyrettim ve bundan deli gibi zevk