X'te meşhur bir gelenek vardır.herhangi bir görsel alıntılanır ve böyle bir his tarif et denir.Benim son günlerde kendini "yersiz" öven tiplere duyduğum his bknz. yandaki emoji!
Kendini (d)övmeyi seven bir anadolu insanı olmam hasebiyle bir kaç kez bu hisle hislendiğim anlarda elimi belime koyarak "kız sen hasetleniyonmu yoksa" demişliğim var.
Benim içses
Son yıllarda ana akım medya dizileri gibi oldu bu durum uzuyorda uzuyor.O karakterle sevmedin mi birde böylesini dene diye karakterler değişiyor senaryo aynı.Şu evrenin bana anlatmaya çalıştığı birşey mi var kısmınada baktım,baktım dediğim kişisel çöplüğümü eşeledim orada da zihnimin çoğu yerinde olduğu gibi bok püsür dolu.Birkere ben övgüyü alamayan bir insandım,kendimle uğraşmaya başladığımdan beri en azından övgü alma konusunda direnmiyorum.Yemek güzel olmuş mu dendi afiyet olsun diyorum en azından.Önceleri bir başlıyordum "yav aslında yağı az olmuşta soğan tam karamelize olsaymışta" miş mişte mış mış mış.Şimdi öyle yapmıyorum teşekkür ediyorum,çok şık olmuşsun diyene de o senin güzel bakışın diyorum.Güzel bakmayan güzelde göremediğinden yerinde bir geri dönüş sağlıyorum.Kişisel gelişimcilere göre Alma-Verme dengesini çok bozan şeylerden birisi bu kısım.Bir bildikleri vardır diye buradaki yersiz direncimi kırdım nerdeyse.Karşımdakini övme konusunda daha başarılıyım.Hemen takdir iltifat bol götten dağıtmaya müsait bir yapım var.
Gözünde canlandır okuyucum; sahnede kendini öven bir insan ve beri tarafta bunun yersiz olduğunu düşünen ben, övünen şahıs karşımdaysa havalara bakarak yahut telefonda ise uzunca sessiz kalarak absorbe ettiğim anlar yaşanıyor.
Benim ifrit olduğum mevzu övünülen konunun gerçek dışılığı, aslında öyle sanması kısmına bile okeyim.Nedir öyle sanma; bir tarihte bir hanım kişisi zeytinyağına bir yumurta kırarım çok meşhurdur dediği gün övünmek ile ilgili net bir kriterin olmayışı gerçeği ile ilk defa yüzleşmiştim.Yumurta kırma eyleminin övünülecek birşey olduğunu sanmasıydı galiba beni şaşırtan.
Benim o vakitlerde duyduğum,et bulamadığı günler ekmek kırıntılarını kuyruk yağı ile rengi dönünceye kadar kavurup su böreğine kıyma yerine döşeyen bir ninenin hikayesi vardı ki yiyenler anlayamazmış o böreğin içinde kıyma olmadığını.Konu gastronomiyse övünmek bu iki sınır arasında geniş bir alanda hunharca savrulabilir bu da cepte lakin dedim ya yersiz övgü beni uyuz ediyor,sanması mevzu bile değil.
Bir sürü şekli var bu övünmenin,en sinsisi de ecnebilerin HUMBLEBRAGGİNG dediği tür.Bizde de meşhurdur aslında hani vardır ya kendini yerer gibi yaparken övmek.
En kötü özelliğiniz nedir diye soran magazincilere verilen "en berbat özelliğim çok iyi kalpli oluşum" diyen ünlülerde görürdük televole zamanları.
Son zamanlarda sosyal medyanın hayatımızın içine çökmesiyle neler türedi neler.
Konu mankenimiz konu dışı örneklemek amaçlı alındı yoksa hanım kızımız artisttir işini de hakkı ile icra etmektedir.
Benim sözüm plaza artistlerine;yukarıdakine benzer bir post paylaşıp "offs work work" diyen hanım kişinin derdi çalışıyor olmaktan duyduğu iç sıkıntısı değil mıybilin nevyork maskarasının performansıdır.Gör beni beğen beni cıpstık cıpıstık:) Neydi dert yanar gibi övünme/kendini gösterme.
Ben bunun yıllar önce farklı bir versiyonunu duymuştum çokta hoşuma gider kocamın çocukken mahallelerinde bir teyze varmış;kocası eve bişey almaya görsün komşular "a yeni mi güzelmiş" falan deyince "dimedim filan sürümüş gelmiş" dermiş.Sürümüş gelmiş work work kısmı/Koca ürün yerleştirme mıybılın nivyork maskara:)Napıyor bıkkınlıkla anlatıyor alttan ürünü pazarlıyor.
Sinsilerde bunun tersi bir metod var.Övüyor ama sende kalan son his "ne dedi lan bu mal bana,övdü mü yerdi mi" oluyor.Misal saçını boyattırmışsındır "aa saçını mı boyattın güzel olmuşunun daha son hecesi çınlamadan kulağında "anam senin saçından ne olacak benimki gür olduğundan bir günüm mecbur kuaförde geçiyor"diyor.
Bu övüngençlerin dindar versiyonu vardır birde bişey anlatacak tam öğleyi kıldım bi baktım ...,o günde niyetliydim aman dedim gelemem.Her olay vakıa çeşitli ibadetler esnasında süresinde gerçekleşir.En naifi bunlar gibi gelir zira bana övünür ama üçüncü muhatabı birazdan ağzını ensesine kurdela yapabilir aman tövbeler olsun.
Çocuğu olan tayfanın bileceği bir grup daha var o da özel okul velisi.Bir başlar vay okula şu kadar ödüyoruz diye okul fiyatından dert yanar sözde,ne kadar ödediğini bastırır senden de öğrenmek ister çocukların yanındaysa daha rezil.Derdi okula ödediği paranın çokluğuda değildir.Özel okula verecek param var burada neydi mıybılın nivyork maskara:)
Ben bunun çok farklı bir versiyonunu görmüştüm.Ecnebilerde bir karşılığı var mı bilmiyorum bilen yazsın.Şimdi karşıdakinin niyeti sana kötü his atmak ama seni direk yeremiyor (götü yemiyor)atıyorum bana yetersizsin demek istiyor ama diyemeyince üçüncü bir kişi buluyor diyorki "bak Ayşeye ne kadarda nokta nokta biz hiç öyle olamadık" yada tam tersi kendini övecek direk yapmıyor "bak Ayşeye ne kadarda nokta nokta biz ne kadarda mükemmeliz".Değilim aq sende değilsin Ayşeye niye bok atıyon diyemiyosun.Çünkü burada muhattap çok sinsi olunca o mıybılını alıp farklı şekillerde sana sokup çıkarabilecek bir kudrette oluyor azda bencileyin safsan yandın.
En tehlikeliler anne olan övüngeçlerdir.Evlerden ırak bende birtane vardı aynı zamanlarda doğum yaptık çocuklarımız sağlıklı hamdolsun ama onunki İRİ yani ne demek bu diyene.Ben "a bak oğlum emekledi" derdim ama benimki iri şekerim derdi.Çocuğa şort alıyorum,eline alıp eviriyor çeviriyor ya seninkine olur tabi bunlar falan benimki İRİ diyordu.Lan çocukta benimki ile belkide aynı persentilde yada bir üstte ama onun dert yandığı övündüğü yerindiği artık ne boksa yapmaya çalıştığı o kadar değil yani.Lan lohusa kafası da boktan!benim yavrum büyüyemiyor mu,ben besleyemiyor olabilir miyimler ayh ne hırpalamıştım kendicezimi.İçimden buğuz etmekten korktuğum anlar olurdu, benimde ahım tutar korkardım çocuktan çıkar diye.Aradan 16sene geçti ne oldu derseniz o çocuk benim oğlumdan daha kısa hatta kilo problemi olan bir çocuk oldu malesef.Napsın çocuğa yedire yedire bir yerde film koptu.Geç onu ikinci çocuğu oldu ve çocuk büyümüyor yani bu onun tanımı manyak karı,üç senedir aynı okul formasını giydiğinden dert yanıyordu son gördüğümde.Sonra ne kadar klinik bir vaka olduğunu anlayacak sayısız şey yaşadı yaşıyor,milletin çocuğuna kulp takıp bunun üstünden kendini övmesi ama defaatle bir musibete uğrayışına şahit oldum oluyorum.Yazık insan böylelerinin çocuğuna üzülüyor yoksa kendi ne bok yerse yesin.Buradaki örnekte olduğu gibi malesef annelerde özellikle anne olmaktan başka bir başarısı olmayan türlerde çok rastlıyorum buna.Çocuğunun kilosundan,zekasından,güzelliğinden,boyundan posundan sadece kendini parlatmak için nemalanma işine, yoksa herkes çocuğunu övsün başımla.Biz hiç övülmedik yarası büyüktür,psikologlar ısrarla davranışını övün çocuğu övmeyin deselerde ben her sabah "Allahımın hediyesi diyerek öper uyandırırım ilerleyen saatler ona rahmet okutur.Çen nasıl bi datlusun dediğim her an babası bile irkilir.Narsist boy Loading..Ama çok sevdiğim bir psikayatrın dediği gibi "çocuk en narsistik yatırımdır"benimkide öyle.Ayak parmaklarını öperek büyüttüğüm bebeğimi benden daha fazla sevebilecek tüm aday adaylarına başarılar dilerim.
Neyse benim mevzuya dönersek çoğu insanın iç görüsü yok azıcık duygusal zekaları da geri ama fakat lakin bu yaptıklarını rasyonelleştirmeme yetmiyor.Ortada ne zaman rasyonelleştiremediğim bir mevzu olursa dönüp dönüp kendime sarıyorum.Tam o vakitte kabullenmenin zorluğu ile bir daha irkiliyorum.
Bırak lan sansın o da kendini öyle sansın,sende destekle hatta "walla öylesin" de ne olur aq.Sen onu övünce o da seni gereksiz övecek,kimbilir ortak bir platformda körler çavuşlar birbirini avuçlar yok lan o öyle değildi neyse ondan olacak belki.Bunları sadece yazınca çözebilen deli yazarınız bu kabullenme konusunu çalışacak içinde.Siz ne yapıyorsunuz tüm manyaklar bana denk gelmemiştir herhalde.Ayazı yiyen kurtlar yorumlara
:))) ay senin kaynanalığından korkuyorum ben şekerim fakat yani öyle noktalar ki yazdıkların, sustum kaldım, hayatımdan bu nedenle öyle çok insan çıkartmışlığım vardır ki. yani ben de kendini öveni direkt ghostlamak uzmanı oldum en azından ooooh kafam rahat. hı hı de geç bi noktada artık yeter be oluyor çünkü...
oğlumu mutlu etsin diye gelini mutlu ederim gibi geliyor yatırımıma yatırım yapmak gibi şaka bir yana ghostçuluktan başka çare bırakmayan bir zamanda yaşıyoruz malesef
kendini övenler çok sıkıcı oluyor yaa :) bizim ülke insanının kompleksi bu :) üç anekdot hoşuma gitti aklımda kalsın :) biri ekmek kuyruk yağı o teyze yani :) ikincisi, dimedim sürümüş gelmiş :) bir de, iri :) saol eğlenceliydi yine :)
Merhaba komşular bir araştırma projemle daha karşınızdayım! Şurada topluca merak ettiğimiz Antalya Kaleiçi'ndeki konağı daha önce araştırmış, salt arşivde 80lerde çekildiğini tahmin ettiğim şu fotoğraflardan başka bir şey bulamamıştım. Cengiz Bektaş çekmiş,nasıl güzel Antalya fotoğrafları var.Salt arşivde tamamını incelemek isteyenlere https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/209075 Neyse bu gün şeytana rağmen bir dahi deyip başlayınca ikinci lanetli ev vakası ile karşılaştım.Ay komşuum çekiyorum resmen böyle şeyleri.Bknz: ilk lanetli ev :) Şimdi konak ve sahibi ile ilgili yaklaşık iki adet tez bir adet dergi ve bir kaç tarihi gazete okudum ama ters usulü bol dedikodulu, kaynağı mabadım olan bir sürü senaryo eşliğinde anlatacağım hikayeyi. Are you ready?one two three forrroo (ibrahim tatlıses tadında)Aranızdan ne diyor bu manyak,adam gibi anlatan olsa diyen müminlere link bırakıcam aşağıya.Aman Ters ablam ne bilimi ver dedikoduyu at odunu yak bural...
Okunduğu gibi yazınca rezilyıns esası resilience olan terime taktım bir süredir.Bu nedir ne değildire kafa yorarken yine yepisyeni aydınlanmalar yaşadım nasıl mı hadi buyrun... "resilience" kelime manasına dayanıklılık/esneklik diyor translate.Psikoloji biliminde ruhen çabuk iyileşme haline karşılık gelsede türkçede birebir karşılığı yok galiba.Hadi biz duygusal sağlamlık diyelim,kırılganlığında okey olduğu, asıl mevzunun düşünce kalkabilme kabiliyeti olduğu birşey,kelimedeki esneklik bence sağlıklı bir sağlamlığı,iyileşebilme halide ne olursa olsun bozulabilecek kırılabilecek bir halin söz konusu olduğunu söylüyor. Okuduklarımdan anladığım kadarı ile doğuştan değilde yaşarken öğrenilen bir yeti bu ama genetik aktarımların illaki etkisi var misal benim ailemdeki kadınlar bildiğin amazon kadınlarıydı ama annem ruhen çoktan iflas bayraklarını çekmiş kurban psikolojisinde birisiydi.Çocukluğunda ebeveynine ebevenylik yapmış herkes bilirki bazı anlar ben bu kadından mı çıktım ha...
Yaşlanmak,yaş almak,olgunlaşmak.Hayatta çoğu şey gibi bu kelimelerin anlamları-hissettirdikleri bence kişiye özel.Okan Bayülgen bir gün yaşlanmayı katılaşmaya benzetip, katılaşmaktan korktuğundan bahsetmişti.Yaşanmışlıklar suyun makine rezistansında bıraktığı kireç gibi zamanla birikebilir yahut aileden miras makinalarla yola çıkmışsak bünyede söz konusu katılık yeni yetme telefondaki tiktok gibi yüklü gelir .Örnek kişinin kayda değer hayal kırıklıkları,yaşanmışlıkları olmamasına rağmen bir bakıyorsun değil calgon la baltayla girsen parçalayamayacağın kayaçlar oluşmuş ruhunda.Bazen sadece kromozomları değil adına prensip falan dedikleri süslü mutsuzlukları yetersizlikleri de devralırız aileden.Onsekizlik bedenlerde yetmişlik ruhlara rastlarsanız bundandır sebebi.Tam tersi yetmişlik bir bedende onsekizlik bir ruh da mümkündür ama söz konusu kimsenin sahip olduğu şey ruh tazeliğimi yoksa iflah olmaz bir hamlık mı olduğunu ayırt etmek için yetkili servis gibi çatalı gösterecek...
:))) ay senin kaynanalığından korkuyorum ben şekerim
YanıtlaSilfakat yani öyle noktalar ki yazdıkların, sustum kaldım, hayatımdan bu nedenle öyle çok insan çıkartmışlığım vardır ki. yani ben de kendini öveni direkt ghostlamak uzmanı oldum en azından ooooh kafam rahat. hı hı de geç bi noktada artık yeter be oluyor çünkü...
oğlumu mutlu etsin diye gelini mutlu ederim gibi geliyor yatırımıma yatırım yapmak gibi şaka bir yana ghostçuluktan başka çare bırakmayan bir zamanda yaşıyoruz malesef
Silkendini övenler çok sıkıcı oluyor yaa :) bizim ülke insanının kompleksi bu :) üç anekdot hoşuma gitti aklımda kalsın :) biri ekmek kuyruk yağı o teyze yani :) ikincisi, dimedim sürümüş gelmiş :) bir de, iri :) saol eğlenceliydi yine :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim deep,bizim ülkeye has mı bilemedim baksana onlarda da karşılığı olan terimler varmış😄
Sil