Small talk





Birbirimizi asla tanıyamayacağımız bir tanışlık çabasında;

-Sen ne iş yapıyorsun ya? dedi.

Dış görünüşten sonra karşındakini tanı(mla)yabilmek için elzem bir maddeye gelmiştik, Ünvanım çınladı ağzımdan çıkan her ses kulağıma yabacılaşırken.

-hah maşallah!dedi.

Hemen ardından aynı ortaokuldan mezun olduğumuzu öğrenince;

-bak görüyor musun ,annemler kız lisesi diye tutturmasaydı bende belki ahjfkujllp dedi.

Sonunda ağzından çıkan harfler kelimelere dönüşecek kadar sağlıklı olmayınca bizim tanışlığımız gibi ölü doğdu.

Severek taşımadığı ünvanından emekli olacak kadar olgun(devlet nazarında) ebeveynlerini suçlayacak kadar minik bir çocuktu o an benim nazarımda.

Başkalarını şuçlamak konudan bağımsız çok konforlu bir yer.Bu konforu kırkbir yıllık ömrümün son üç yılında farketmiş biri olarak söylüyor,bir ömür bunun ardına saklanarak yaşayanlara da götümle gülüyorum.

Neyse o hayatında şikayet ettiğin,yüzde yüz başkalarının suçu olabilir mi? 

yetersizliğimiz,tembelliğimiz,konfor alanından gidemeyişlerimiz bu hikayenin neresinde?

işte bunun üzerine düşünebilmenin adı olgunluk bana sorarsan.Bir adım sonrası bir önceki yazı da bahsettiğim karanlığınla yüzleşmek, orayı da aştın mı içindeki ego şeytanını donunda salladığın bir düzlük.O düzlük çok güssel diyorlar gelsene... babannemin izlediği hint dizilerindeki kızlar gibi götleriz*.

  *götlemek:babaannece neşe ile dans etmek:)





Yorumlar

  1. Benim terapist diyor ki: ana babasını suçlamayan evlat sağlıksıxdır... Buna ne diyorsun bacım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle hak veriyorum terapistine birde el yükseltiyorum.yıllarca anne babasını idealize eden insanlarla karşılaşınca kekremsi duygular hissederdim sonra Alice Miller o duyguma şöyle açıklık getirdi,idealize etme,duygusal/fiziksel istismara uğramış çocukların bu durum ile baş etme yöntemlerinden birisidir diye.bu benim yaşadığım çok büyük bir aydınlanmaydı.benim örneğimde ise mutsuz evliliğinin sebebi kaynanası, hayırsız evladının sebebi eşi diye uzar gider bu tiplerde narsistik örüntülerde oluyor asla kendine dönüp bakmıyor

      Sil
  2. Seçeneğin sonucunu bilmediği için, kişi seçeneği oluşturanı suçlayarak, aslında bu seçeneğin olumlu sonucu olacağını varsayıyor ve dediğiniz gibi olaydan kendini sıyırıyor kolayca... Yani kız lisesine gitmese aşırı başarılı olup, hatta lise birincisi olup tıbbı kazanacağına çok emin... Düşünüyorum da bir çeşit kendini rahatlama yöntemi bu. Çamaşır suyu gibi, bütün yapamadıklarına dök bu reçeteyi, al sana bembeyaz bir hayat hikayesi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mizacında var insanoğlunun,kötü notu hca verirde yüz alınca yüz aldım denir ya,kimse vermez sen alırsı o notu:)

      Sil
  3. Bu yazınızı okurken suçlama konusundaki konfor alanımın sorguladım. Benim çok suçladığım bir dönem oldu. Sonra kabul ve anlayış da geldi ardından. Yine de bazı konularda "Anlıyorum ama buna katlanmak zorunda değilim" Kafasındayım. Biraz mesafelenmek iyi geldi doğrusu. Yoksa bu da bir konfor alanı mı:)) Çok şey düşündürdü bu yazınız hocam.
    Ayy gözlemek ifadesine bayıldım. Kullanırım ben bunu🤣

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı konular var misal sevgisiz bir ebeveyn ile büyümüşsek bir ömür yumru olur içimizde bu bence affedilir birşey de değil.bu durumda senin yaptığın yapılır o mesafe alınır durum kabullenir,belki alamadığım o sevgiyi kendine verirsin.benim örnekteki şey bizimle alakalı mevzular daha çok.bu arada götlemek kelimesini sözlüğüne eklemen gerekecek😄

      Sil

Yorum Gönder

Teşekkürler..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ömer Lütfi Lülü Efendi Konağı

Çok Saygıdeğer Kendim

Kırk Kırık Kırılmışlık